Eğitim sistemimizde 12-18 yaş arası çocuklarımızın yaşamını olumsuz etkileyen problemlerden biridir sınav kaygısı. Kaygının ne olduğunu önce anlamak daha iyi olacaktır. Kaygı kişinin gelecekte olmasından korktuğu, tehdit unsuru olarak algıladığı durumlar karşısında verdikleri ruhsal ve bedensel tepkilerdir. Kaynağı içsel veya dışsal uyaranlardır.Sınav kaygısı ise öğrencinin sınav gibi dışsal uyarana yüklediği olumsuz anlamlar ve değerlendirmeler neticesinde sınav öncesi,sınav anı ve sonrasını etkileyen, bazen tüm zamanını verimsiz geçirmesine neden olan yoğun mutsuzluk, gerginlik, huzursuzluk halidir.
Negatif düşünceler, duygular, rahatsızlık veren bedensel tepkilerle oluşan bir döngüdür. Kaygılı öğrenci ya çok çalışır ya hiç çalışmaz. Sınavın içeriğinden çok kendisinin olumsuz özelliklerine, geçmiş başarısızlıklarına, aileden ve arkadaşlardan duyduğu yorumlara, iç sesinin eleştirilerine ve felaket senaryolarına odaklanır. Yoğun kaygı yaşayanlar çoğu zaman neden ders çalışamadığını bile anlayamaz. Davranışlarını denetleyemez, öğrendiklerini hatırlayamaz, okuduğunu anlamakta zorluk ve uyku bozuklukları görülür. Gelecek ve geçmiş arasında kaldıklarından şimdiki anı yaşayamazlar. Dolayısıyla dikkat ve odaklanmakta güçlük çekerler. Rahatlamak için sık sık telefon ve tabletle meşgul olurlar. Böylece kaçınma ve erteleme davranışlarından fayda gördükçe kaygı yerleşmiş olur. Öğrenciler öğrenilmiş çaresizlik denilen yetersizlik duygusuyla baş etmek zorunda kalırlar. Bu tabloya değersizlik duyguları da eklendiğinde belki geri kalan yaşamlarında mutsuz, güvensiz, performans kaygılarıyla boğuşan bireyler olarak devam edebilirler. Çünkü kaygı döngüsü kırılmadığında sürekli tekrarlar.
Peki kaygı döngüsünü kırmaları için öğrencilerimiz neler yapmalı?
Tüm öğrenciler kendi başarı hikâyelerini yeniden yazabilirler. Bu hikâyenin; özgüvenli, mutlu, cesur, güçlü ve başarılı karakteri olmaları için destek almaya ihtiyaç duyabilirler. Her öğrenciye uygun terapi tekniklerimizle yanınızdayız.
- Sınav kaygısı söz konusu olduğunda öğrencinin sınava hazırlık süreci, performansı ve sonrasında düşeceği durumlarla ilgili felaketleştirme dediğimiz gerçekçi olmayan negatif düşünce ve inançlarını fark etmesi ve bunların yerine asıl olmasını istediği ama olmayacağını düşündüğü durumların imajinasyonunu güçlendirerek kendisi için uyumlu ve işlevsel olan düşünce ve inançların yerleştirilmesi gerekir. Örneğin;” Sınav çok kötü geçecek veya sınav konularını anlamıyorum aptal olmalıyım” yerine “Kendimi biliyorum, sınavda yapabileceğimin en iyisini yapabilirim” ya da “Çalışsam da başaramam” yerine ”Eğer sınavdan başarısız olursam bu benim yetersiz olduğumu göstermez yalnızca kontrolü ele alarak daha çok çalışmam gerektiğini gösterir” vb. Öğrencilerimiz sınava dair kaygı yaratan tüm durumları kendisinin farkında olarak eskisinden farklı bir yorumla değerlendiriyor ve çözüyor olmalılar. Çarpıtılmış tüm algı ve beklentilerini bir uzman yardımıyla gerçekçi hedefler haline getirdiklerinde sıkıntının hafiflediğini hissederler. Çözüm odaklı düşünmeyi öğrenmek onları güçlendirirken gelecekte olabilecek durumlara kontrollü ve güvende bakmalarını sağlar.
- Çalışmaya başlamak ve sürdürmek için çalışma isteğinin kendiliğinden gelmesini beklemek yerine geçmişteki başarılarını veya gelecekte hedefine ulaşmış olduklarını hayal etmeleri önceden belirledikleri motive edici cümleler ve baş etme kartlarıyla olumlu his ve kaynaklarıyla bağ kurduklarında çalışma isteğini uyandırabilirler.
- Nefes ve gevşeme egzersizleri ile kaygının bedensel tepkilerini ve rahatsızlık veren hisleri gözlemlemeyi ve kontrol altına almayı öğrendiklerinde dikkati toplayarak şimdiki anın farkındalığını kolaylıkla yaşayabilirler.
- Etkili bir ders çalışma programı hazırlarken hangi hedeflere ne zaman, nasıl ulaşılacağını bilmeleri gerekir. Hedef belirlemek geleceğin belirsizliğini yüzde yüz olmasa da kontrol edebilmeyi sağladığından güven, rahatlık ve motivasyon duygusu verir.
- Sınav anında performans kaygısını hafifletmek için sınava başlama ve soru çözme stratejileri geliştirilmeli. Kaygılı düşünceleri durdurma, derin nefes alarak sınıfta gördüklerine odaklanma veya sakinliği ve huzuru temsil eden sevilen bir kişinin veya simgenin yanında olduğunu, ona dokunduğunu düşünmek
- Doğru beslenme ve uyku alışkanlığı ile birlikte boş zamanlarda yürüyüş gibi etkinlikler yapmalılar.